Türkiye Suriye Ticari Fırsatları: Mevcut Durum ve Potansiyeller
2011 öncesinde 250–300 milyon dolar seviyesinde olan Türkiye Suriye dış ticaret hacmi, 2024 itibarıyla yaklaşık 2,5 milyar dolara yükselmiştir. Türkiye, bu hacmin kısa ve orta vadede 10 milyar dolar düzeyine çıkartılmasını hedeflemektedir. Bu hedefin merkezinde gümrük düzenlemeleri, karşılıklı iş birliği adımları ve sınır kapılarındaki lojistik kolaylıklar yer almaktadır.
2025 yılı başlarında Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan 2025/4 sayılı genelge ile, 8 Aralık 2024’ten itibaren Türkiye’nin Suriye’ye ihracat ve transit işlemlerinde uygulanan kısıtlamalar kaldırılmış, Suriye’den ithalat rejimi de normalleştirilmiştir. Bu sayede Türkiye Suriye ticaretine gümrük ve izin açısından üçüncü ülke statüsünde yaklaşılmaktadır.
Ocak 2024 verilerine göre Türkiye, Suriye’nin kuzey bölgelerine Ocak ayı (1–25 Ocak) döneminde yaklaşık 161 milyon dolar ihracat gerçekleştirmiş ve bu dönemde ihracat %35,5 artışla 219 milyon dolar seviyesine ulaşmıştır. Bu gösterge, ticaretin yeniden canlandığının güçlü bir işaretidir.
2023 verilerine göre Türkiye’nin Suriye’ye ihracatı yaklaşık 4,06 milyar dolar, aynı dönemde Suriye’den Türkiye’ye olan ithalat ise 1,08 milyar dolar seviyesindedir. Bu veriler, ticaretin yönünün açık biçimde Türkiye lehine olduğunu gösterse de Suriye’nin yeniden yapılanma süreci dikkate alındığında potansiyel halen açısından büyük fırsatlar sunmaktadır.
2011 öncesinde yıllık dış ticaret hacmi yaklaşık 250–300 milyon USD iken, 2024 itibarıyla 2,5–2,6 milyar USD düzeyine ulaşmıştır. Türkiye Suriye İş Konseyi başkanı, orta vadede bu hacmin 10 milyar USD hedeflediğini açıklamıştır. Bu hedef doğrultusunda DEİK, Ticaret Bakanlığı ve JETCO (Türkiye Suriye Ekonomi ve Ticaret Ortak Komitesi) gibi kurumlar, kapsamlı bir yol haritası oluşturmuş; STA (Serbest Ticaret Anlaşması) müzakereleri de gündeme gelmiştir.
8 Aralık 2024 tarihli 2025/4 sayılı Genelge ile Türkiye Suriye arasında ihracat, ithalat ve transit işlemlerine ilişkin kısıtlamalar büyük ölçüde kaldırılmıştır. Türkiye’den Suriye’ye yapılan sevkiyatlar, diğer ülkelere uygulanan şartlarla eşitlenmiştir; yalnızca metal hurda transitine özel düzenleme bulunmaktadır. Ancak, Suriye geçici yönetimi tarafından Ocak 2025’te 269 ürün grubunda yer alan gümrük vergileri %300’e varan oranlarda artırılmıştır; bu durum hububat ve yağlı tohum ihracatını büyük ölçüde etkilemiştir. Türkiye hükümeti, diplomatik ve ticari görüşmelerle bu sıkıntının çözümüne yönelik aktif adımlar atmaktadır.
Türkiye’nin Suriye’ye yaptığı ihracat kalemleri arasında demir-çelik, plastik ürünler, inşaat malzemeleri, ev eşyaları, gıda ve mobilya yer almakta; 2024 yılında Türkiye’den yapılan ihracat yaklaşık 2,2 milyar USD olarak kaydedilmiştir. TİM verilerine göre, hububat ve yağlı tohum ihracatı %73 artarak önemli bir ivme kaydederken, elektrik-elektronik ürünler %32, çimento-cam-seramik ürünler %61 ve tekstil-hammadde ihracatı ise %74 artmıştır. Ayrıca Aralık 2024’te ihracat aylık bazda %20 artışla 233,7 m USD ile son on yılın rekoruna ulaşmıştır.
Suriye’den Türkiye’ye yapılan ithalatta öne çıkan sektörler arasında pamuk, ayçiçek yağı, zeytinyağı, yanı sıra nişasta, malt, buğday gluteni gibi gıda maddeleri yer almaktadır. 2024 yılında değirmencilik ürünlerinden ≈ 96,8 m USD, hayvansal-bitkisel yağlardan ise ≈ 87 m USD tutarında ithalat gerçekleştirilmiştir. Bu kalemler, Türkiye’de paketleme ve işleme kapasitesiyle katma değerli üretime dönüşebilecek potansiyele sahiptir.
Suriye’nin yeniden imar edilmesine yönelik yatırım ihtiyacının 400 milyar USD’yi aşabileceği öngörülmektedir. Türk inşaat, altyapı, enerji ve sosyal tesis projelerinde faaliyet gösteren firmalar için büyük fırsatlar doğmaktadır. Özellikle İskenderun ve Mersin limanlarının Orta Doğu’daki lojistik merkezlere dönüştürülmesi projeleri Türk şirketleri için stratejik avantajlar yaratmaktadır.
Genelge 2025/4 ile transit taşımacılık metal hurda hariç tüm ürün grupları için serbestleştirilmiştir. Türkiye’nin Suriye sınır kapılarından (Hatay Cilvegözü, Yayladağı, Zeytindalı) çok sayıda TIR geçişi hız kazanmıştır; Ocak 2024’te ilk 25 günde ihracat 161 m USD’den 219 m USD’ye yükselmiş, bu artışın yaklaşık %35,5’i tekil anlamda dikkat çekmiştir. Transit süreçlerde tampon bölge uygulamasının kaldırılması, lojistik maliyetleri ve süreyi azaltarak ticaretin önünü açacaktır. Ayrıca, Türk bankalarının Suriye pazarına açılma girişimleri ve DEİK koordinasyonu ile kurumsal finansman modelleri geliştirilmektedir.
Türkiye Suriye arasındaki ticari ilişki, siyasi normalleşme ve ekonomik düzenlemeler sayesinde yeniden yükselişe geçmiştir. 2024 sonu itibarıyla dış ticaret hacmi yaklaşık 2,5–2,6 milyar USD’ye ulaşırken, orta vadede 10 milyar USD hedefi somut bir vizyona dönüşmektedir. İhracat, ithalat, lojistik, yeniden yapılandırma, transit ticaret ve finans alanlarındaki düzenlemeler, özellikle Türk özel sektörünün bu piyasadan maksimum faydayı sağlayabileceğini göstermektedir. Akıllıca kurgulanmış politikalar ve özel sektör motivasyonu ile bu potansiyel hızla hayata geçebilir.
Hedef Koç Danışmanlık, ulusal ve uluslararası ölçekte yatırım danışmanlığı hizmetleri sunarak işletmelerin sürdürülebilir büyümesine ve rekabet gücünü artırmasına katkı sağlamaktadır. Doğru yatırım kararları için kapsamlı analizler ve yönlendirmeler ile stratejik planlama süreçlerinde kurumların vizyonuna uygun, uzun vadeli başarı planları hizmet sağlamaktadır.
Hedef Koç Danışmanlık, güvenilir verilere dayalı istatistiksel analizler sayesinde stratejik hedef belirleme noktasında iş birlikleri sunmaya devam etmektedir. Sektörel pazar araştırma raporları oluşturarak, iş dünyasının dinamiklerini yakından takip etme fırsatı sunmaktadır. Ayrıca uluslararası standartlarda kalite belgelendirme danışmanlığı hizmetleri ile firmaların kalite yönetimi alanında güçlenmesine destek sağlamaktadır. Hedef Koç Danışmanlık şirketinin hizmetleri ile ilgili detaylı bilgiye www.hedefkoc.com web sitesinden ulaşabilirsiniz.
Dr. Uzm Psikolog Mert Özaydın
İletişim: koc@hedefkoc.com




