Kurumsal Eğitim ve Ölçme-Değerlendirme: Veriye Dayalı Bir Yatırım – H. Mert Özaydın

Bir şirketin en değerli kaynağı nedir? Çoğumuzun aklına önce sermaye, teknoloji ya da pazar payı gelir. Ama işin özünde, bütün bu unsurları harekete geçiren tek bir şey var: İnsan.
Ve insan kaynağını doğru yönetmek, sadece iyi niyetle ya da “herkes elinden geleni yapıyor” yaklaşımıyla olmuyor.

İşte burada kurumsal eğitimler ve yetenek/beceri ölçme-değerlendirme süreçleri devreye giriyor.

Hepimiz iş hayatında şunu yaşamışızdır: Çok yetenekli bir çalışan, yanlış pozisyonda görev aldığı için verimini gösteremez. Veya şirket içinde iletişim kazaları yaşanır, çünkü ekipler birbirinin dilinden anlamaz. Kurumsal eğitimler bu noktada bir köprü görevi görür. İster liderlik eğitimi olsun, ister ekip içi iletişim, ister teknik beceriler… Doğru eğitimler, hem kişilerin potansiyelini ortaya çıkarır hem de şirketin genel yapısını güçlendirir.

Beceri ve yetenek ölçme-değerlendirme çalışmaları da bunun tamamlayıcısıdır. Bir çalışanı doğru yerde görevlendirmek, yalnızca yöneticinin gözlemleriyle değil, objektif ve bilimsel yöntemlerle mümkün olur. Böylece doğru insan doğru pozisyona yerleşir, çalışan memnuniyeti artar, devinim (turnover) azalır ve performans katlanarak yükselir.

Bazı şirketler bu çalışmaları “ekstra maliyet” olarak görebilir. Oysa ki bu, tam tersine uzun vadede en kârlı yatırım. Çünkü bir çalışanın potansiyelini boşa harcamak, hem zaman hem de para kaybıdır. Eğitim ve ölçme süreçleri ise şirketin nabzını düzenli olarak tutmanızı sağlar, olası sorunları büyümeden fark ettirir.

Sonuçta mesele, sadece bugünün iş hedeflerini tutturmak değil. Yarın da güçlü bir ekip, sağlam bir yapı ve ortak bir vizyonla yola devam edebilmek. Kurumsal eğitimler ve doğru ölçüm yöntemleri, bunu mümkün kılan en etkili araçlardan biridir.

Üst düzey yöneticiler, CEO’lar, CFO’lar ve şirket sahipleri için bire bir gerçekleştirilen kişisel gelişim eğitimleri, kurumun geleceğine doğrudan etki eden stratejik bir yatırımdır. Lider pozisyondaki kişilerin karar alma süreçleri, iletişim tarzları ve vizyoner bakış açıları, şirketin tüm işleyişini şekillendirir. Bu nedenle, yöneticilerin stres yönetiminden stratejik düşünmeye, etkili iletişimden değişim liderliğine kadar geniş bir yelpazede kendilerini sürekli geliştirmeleri kritik önem taşır. Liderlik gelişim programlarına yatırım yapan şirketlerde karar alma süreçlerinin etkinliği %58, çalışan motivasyonu ise %41 oranında artış gösteriyor. Bire bir eğitimler, yöneticinin kendi güçlü yönlerini pekiştirmesini, gelişime açık alanlarını güvenli bir ortamda ele almasını ve kurumun hedefleriyle uyumlu liderlik stratejileri geliştirmesini sağlar.

Modern iş dünyasında rekabet sadece ürün veya hizmet kalitesiyle değil, o kaliteyi üreten insan kaynağının niteliğiyle de belirleniyor. Araştırmalar, çalışan gelişimine yatırım yapan şirketlerin hem verimlilik hem de çalışan bağlılığı açısından önemli avantajlar elde ettiğini gösteriyor. Örneğin, düzenli eğitim programlarına yatırım yapan şirketlerde çalışan bağlılığı %34, verimlilik ise ortalama %27 oranında artıyor.

 

 

Kurumsal Eğitimlerin Katkıları

Kurumsal eğitimler, çalışanların mevcut becerilerini geliştirmenin yanı sıra, gelecekte ihtiyaç duyulacak yetkinliklere de hazırlık sağlar. Bazı yaygın kurumsal eğitim örnekleri:

  • Liderlik ve Yöneticilik Gelişim Programları: Ekip yönetimi, karar alma, stratejik planlama ve liderlik iletişimi gibi alanlarda yetkinlik kazandırır.
  • Ekip İçi İletişim ve İşbirliği Eğitimleri: Departmanlar arası uyumu güçlendirir, yanlış anlaşılmaları azaltır ve iş akışını hızlandırır.
  • Satış ve Müşteri İlişkileri Eğitimleri: Müşteri odaklı yaklaşımı pekiştirir, satış hacmini artırmaya yönelik stratejiler sunar.
  • Teknik ve Dijital Yetkinlik Eğitimleri: Yeni teknolojilerin adaptasyonunu hızlandırır, dijital dönüşüm süreçlerinde verimliliği artırır.

Eğitim ve yetenek yönetimi süreçlerine yatırım yapan şirketler, yapmayanlara kıyasla %36 daha yüksek kârlılık oranına ulaşabiliyor.

Yetenek ve Beceri Ölçme-Değerlendirme Süreçleri

Eğitim kadar önemli bir diğer unsur da doğru ölçme-değerlendirme yöntemleriyle yetenek yönetimini desteklemektir. Bazı örnekler:

  • 360 Derece Performans Değerlendirme: Çalışanın performansını yöneticiler, ekip arkadaşları ve kendi geri bildirimiyle çok yönlü olarak değerlendirir.
  • Yetenek Envanteri ve Beceri Testleri: Çalışanların güçlü ve gelişime açık yönlerini bilimsel testlerle belirler, doğru pozisyona yerleştirmeyi kolaylaştırır.
  • Kişilik ve Davranış Analizi: Ekip uyumunu ve iletişim tarzını anlamak için kullanılır, işe alım ve terfi süreçlerine katkı sağlar.

İşe alım ve terfi süreçlerinde ölçme-değerlendirme yöntemlerini aktif olarak kullanan şirketlerde yanlış işe alım oranı %39 azalıyor. Bu da hem maliyetleri hem de çalışan devir oranını (turnover) ciddi oranda düşürüyor.

Kurumsal eğitim ve ölçme-değerlendirme süreçleri, sadece “insan kaynakları faaliyeti” değil, doğrudan şirketin rekabet gücünü artıran stratejik bir yatırımdır. Doğru eğitimlerle desteklenmiş, objektif verilerle yönlendirilen insan kaynağı, sürdürülebilir büyümenin en önemli garantisidir.

Kurumsal eğitimler, yetenek ölçme-değerlendirme süreçleri ve üst düzey yöneticilere yönelik bire bir gelişim programları hakkında daha fazla bilgi almak veya kendi kurumunuza özel bir çalışma planlamak için bizimle iletişime geçebilirsiniz. Hedef Koç Danışmanlık olarak, deneyimli eğitmenimizin liderliğinde, ihtiyaçlarınıza uygun çözümler sunuyor ve sürecin her adımında size rehberlik ediyoruz. Siz de danışmanlık alarak, yarının güçlü ve sürdürülebilir kurumsal yapısını inşa edebilirsiniz.

H. Mert ÖZAYDIN

Dr. Psikolog / Bilirkişi

İletişim: koc@hedefkoc.com