Türkiye – Suriye Ticaretinde Yeni Ufuklar – Yeni Bir Dönemin Kapıları Açılıyor – Aysel Ölçen Aydıner

Son yıllarda Suriye ile ticaret alanı, büyük ölçüde birkaç ülkenin tekelindeydi. Türkiye, komşuluk avantajına rağmen siyasi koşullar ve uygulanan kısıtlamalar nedeniyle bu fırsatlardan uzak kalmıştı.

Ancak 2025 itibarıyla tablo hızla değişmeye başladı. Türkiye’nin yayımladığı 2025/4 sayılı Genelge ile Suriye’ye yönelik ihracat, ithalat ve transit kısıtlamaları kaldırıldı. Aynı zamanda Suriye yönetimi, yaklaşık 2.000 kalemdeki ithalat yasağını kaldırarak ve tek tip gümrük rejimi getirerek ticareti hızlandıracak önemli adımlar attı.

Bu gelişmeler yalnızca iki ülkenin ticari ilişkilerinin normalleşmesi değil; aynı zamanda yıllardır başka ülkelerin yön verdiği bir pazarın Türkiye için yeniden erişilebilir hale gelmesi anlamına geliyor.

 

Politik Zemin ve Ekonomik Fırsatlar

Türkiye ile Suriye arasında yeniden kurulan diplomatik diyalog, ticari ilişkilerde güven ortamının yeniden tesis edilmesine imkân tanıyor. Uzun yıllar boyunca siyasi gerginlikler ve çeşitli kısıtlamalar nedeniyle iki ülke arasında ticaretin önü kapalıydı. Bugün ise atılan karşılıklı adımlar sayesinde iş dünyasında yeniden umut doğmuş durumda. Bu ortam, yalnızca devletler arasındaki ilişkilerle sınırlı kalmıyor, özel sektör temsilcilerinin de daha cesur ve girişimci bir şekilde yeni projelere yönelmesine zemin hazırlıyor.

Türkiye’nin jeopolitik konumu da bu süreci destekleyen en önemli unsurlardan biri. Avrupa ile Asya arasında doğal bir köprü olan Türkiye, Suriye üzerinden Orta Doğu’ya açılan en kısa ve güvenli güzergâhı sunuyor. Bu avantaj, yalnızca Suriye pazarına değil, aynı zamanda Körfez ülkeleri ve Kuzey Afrika’ya erişimde de Türk iş insanlarına ciddi bir rekabet üstünlüğü sağlıyor. Bölgesel tedarik zincirlerinin yeniden şekillendiği bu dönemde Türkiye, hem maliyet hem de lojistik verimlilik açısından güçlü bir merkez olma şansına sahip.

Ayrıca ithalat yasaklarının kaldırılması ve gümrük vergilerinde yapılan indirimler, ticaretin önündeki pratik engelleri azaltarak daha geniş bir ürün yelpazesinde iş fırsatları doğuruyor. Askıya alınan Serbest Ticaret Anlaşması’nın yeniden canlandırılması yönünde başlayan görüşmeler de orta vadede maliyetleri düşürerek ticaret hacminin hızla büyümesini sağlayabilir.

 

JETCO Anlaşmasının İmzalanması – 5 Ağustos 2025

Bu sürece yön veren en önemli gelişmelerden biri, 5 Ağustos 2025 tarihinde Ankara’da gerçekleşti. Türkiye Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve Suriye Ekonomi ve Sanayi Bakanı Nidal Eş-Şa’ar bir araya gelerek, iki ülke arasında, Ortak Ekonomi ve Ticaret Komitesi (JETCO) anlaşmasını imzaladıklarını açıkladılar.

Bu anlaşma, iki ülke arasında yalnızca mevcut ticaretin önünü açmakla kalmıyor, aynı zamanda uzun vadeli kurumsal işbirliğinin de temelini atıyor. JETCO sayesinde düzenli toplantılar yapılacak, ticarette karşılaşılan sorunlar ortak masada çözülecek ve sektörler arası işbirliği projeleri geliştirilecek. Bu da iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin artık günübirlik düzenlemelerden çıkıp, sürdürülebilir ve öngörülebilir bir zemine oturmasını sağlayacak.

Türkiye açısından bakıldığında, bu anlaşma başka ülkelerin uzun süredir elinde tuttuğu ekonomik fırsatların yeniden değerlendirilmesi anlamına geliyor. Jeopolitik ve kültürel yakınlıkla birleşen bu yeni kurumsal çerçeve, Türkiye’yi bölgedeki en güçlü aktörlerden biri haline getirme potansiyeli taşıyor.

Finansal Dönüşüm ve Güven Ortamı

Ticaretin canlanması için finansal altyapı kritik önem taşır. Bu noktada Suriye’deki bankacılık sisteminde yaşanan gelişmeler umut vericidir:

  • Uluslararası Entegrasyon: Haziran 2025 itibarıyla Suriye finansal kurumlarının uluslararası yaptırım listesinden çıkarılması ve SWIFT üzerinden ilk para transferlerinin gerçekleşmesi, yabancı bankalarla yeniden ilişki kurulmasının önünü açmıştır.
  • Türk Bankalarının Hazırlığı: Türk bankalarının Suriye’de temsilcilik ofisleri açma ve muhabirlik ilişkileri kurma hazırlıkları, ticari akışı daha güvenli ve şeffaf bir zemine taşıyacaktır.

Bu gelişmeler, ticari alacakların tahsilatına yönelik riskleri azaltarak iş insanları için daha sağlam bir finansal çevre yaratmaktadır.

 

Hukuki Perspektif

Yeni süreç beraberinde hem fırsat hem de riskler getiriyor. İki ülke arasındaki ticarette artık eşit muamele ilkesi geçerli olacak ve işlemler diğer ülkelere uygulanan genel kurallara tabi olacak. Transit taşımacılıkta metal hurda hariç tüm mallarda serbestlik sağlanırken, güvenlik gerekçeleriyle izinlerin her an geri çekilebileceği ihtimali göz ardı edilmemeli.

Bu nedenle yapılacak ticari işbirliklerinde, sözleşmelere mutlaka mücbir sebep, yaptırım ve izin iptali gibi durumları kapsayan ayrıntılı hükümler eklenmesi önem taşıyor. JETCO anlaşması, devletlerarası düzeyde kurumsal bir mekanizma getirerek ticari uyuşmazlıklarda öngörülebilirliği artırsa da, özel sektörün kendisini güvence altına alması kritik bir gereklilik olmaya devam ediyor.

 

Sonuç ve Değerlendirme

Türkiye–Suriye hattında açılan yeni dönem, iş dünyası için tarihi bir fırsat niteliği taşıyor. Ticaretin önündeki engellerin kaldırılması, gümrüklerin sadeleşmesi, JETCO anlaşmasıyla kurumsal bir işbirliği zemininin oluşması ve bankacılık sisteminde atılan entegrasyon adımları; Türk şirketlerine yalnızca Suriye pazarında değil, tüm Orta Doğu coğrafyasında avantajlı bir konum elde etme imkânı sunuyor.

Önümüzdeki süreçte lojistikten enerjiye, telekomünikasyondan finansal hizmetlere kadar birçok sektörde yeni yatırım ve ortaklık fırsatları doğması bekleniyor. Bu fırsatların doğru yönetilmesi, iş dünyasına kısa vadeli kazançların ötesinde uzun vadeli stratejik değerler katabilir.

Bununla birlikte, her büyük fırsat gibi bu sürecin de belirsizlik ve risklerle iç içe olduğu unutulmamalı. Güvenlik temelli düzenlemeler, bankacılık sistemindeki kırılganlıklar ve ticari izinlerin değişkenliği; iş insanlarının yol haritalarında dikkatle ele alınması gereken başlıklar olarak karşımıza çıkıyor.

Tam da bu noktada, ticari vizyonu destekleyecek sağlam bir hukuki çerçeve hayati önem taşıyor. Çünkü doğru hukuki planlama, yalnızca riskleri bertaraf etmekle kalmaz; aynı zamanda fırsatların kalıcı, güvenli ve sürdürülebilir kazanca dönüşmesini sağlar.

 

Aysel Ölçen Aydıner

Avukat-Arabulucu

 

İletişim: koc@hedefkoc.com