UZAYIN HUKUKU MU OLUR? SPEKTRUM VE ÖTESINE! – Anıl Akyol

Günümüzde uzay ve uydu teknolojileri, tarımdan lojistiğe, savunmadan akıllı şehirciliğe geniş bir yelpazede hayatın ayrılmaz bir parçası hâline gelmiştir. Ancak çoğu girişimcinin ve yatırımcının aklına şu soru gelebilir: “Uzayın hukuku mu olur?”. Aslında evet, olur. Bilindiği üzere uzay en yaygın olarak yapay uydular aracılığıyla kullanılmaktadır. Bu uyduların projelendirilmesinden üretilip fırlatılmasına ve nihayet hizmet sunduktan sonra manevra süresinin sonunda devre dışı kalmasına kadar her aşama uzay sektörünün kendine has hukuki düzenlemelerinden geçerek gerçekleşmektedir. Örneğin uydular rastgele fırlatılıp gelişigüzel iletişim kurmamakta, belirli fırlatma prosedürleri ile gönderilip yine belirli frekans spektrumlarından faydalanmaktadır. Uyduların kullandığı frekanslar sınırsız değil; devletlerin kontrolünde olan, ciddi hukuki süreçlerle yönetilen sınırlı kaynaklardır. Bu süreçler doğru yönetilmezse, milyon dolarlık yatırımlar bir anda atıl hale gelebilir.

Bu yazıda, uzay hukukçuları tarafından uzay hukukunun diğer meseleleri kadar konuşulmayan ancak uzay sektöründe faaliyet göstermek isteyen bir yatırımcı veya girişimci için pratikteki önemi uluslararası uzay hukukuna kıyasla daha ön planda olan spektrum yönetimine dikkat çekeceğiz. Spektrum yönetimi uzay hukukunun teknik içeriği en ağır basan alanı olarak kabul edilebilir. Uzayın barışçıl amaçlarla kullanımı ve insanlığa tahsis olunması, uzay faaliyetlerinde iş birliği ve istişare, sorumluluk ve tescil gibi salt hukuki değerlendirmelere konu olan uzay hukuku ilke ve tartışmalarının yanı sıra spektrum yönetiminde yerine getirilmesi gereken teknik gereklilikleri ele alan düzenlemeler söz konusudur. Bu sebeple de önemi büyüktür.

Türkiye’de Radyo Frekans Spektrumu Kullanımının Hukuki Çerçevesi

Türkiye’de 2008 tarih ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu[i] ve buna dayalı olarak çıkarılan Spektrum Yönetimi Yönetmeliği[ii], 9 kHz – 3000 GHz arası tüm frekansların planlanması, tahsisi (SYY m. 7), tescili (SYY m. 8), değişikliği (SYY m. 9), koordinasyonu (SYY m. 10) ve gerektiğinde geri alınması (SYY m. 11) sürecini düzenler. Türkiye’de spektrum yönetimi hakkında ulusal regülatör ve yetkili, T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından kullanılır. Ayrıca, yapılan her frekans tahsisi Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) nezdinde tescil edilir ve komşu ülkelerle koordinasyon sağlanır.

5809 sayılı Kanun’a dayanılarak çıkarılan Elektronik Haberleşme Sektörüne İlişkin Yetkilendirme Yönetmeliği[iii], Telsiz İşlemlerine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik[iv], Spektrum Yönetimi Yönetmeliği[v], Özel Telsiz Sistemleri Yönetmeliği[vi], Kısa Mesafe Erişimli Telsiz (KET) Cihazları Hakkında Yönetmelik[vii], Sınai, Bilimsel ve Tıbbi Cihazlar (SBT) Yönetmeliği[viii], Elektronik Haberleşme Sektöründe Deneme İzni Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar[ix] gibi düzenlemeler ile 17.11.2009 tarih ve 2009/DK-11/598 sayılı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu Kararı, 29.12.2009 tarih ve 2009/DK/700 sayılı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu Kararı gibi kararlar, Türkiye’de frekans spektrumu kullanımının esaslarına yönelik hukuki çerçeveyi çizmektedir[x].

Bahsedilen hukuki çerçeve dahilinde frekans tahsis talepleri karasal haberleşme sistemleri ve radyo-TV sistemleri haricinde Spektrum Yönetimi Yönetmeliği’nin 7. maddesine göre karşılanmaktadır. Buna göre radyo frekans spektrumu kullanımı için cihaz veya sistem kurmak ve işletmek için BTK’ya frekans tahsis işlemleri yaptırılması zorunludur.

Tahsis edilen frekanslarla elektronik haberleşme hizmeti verilmek isteniyor ise veya elektronik haberleşme hizmeti vermek üzere frekans tahsisi talep ediliyorsa başvuran İşletmeci’nin 5809 sayılı Kanun’un 9. maddesi ve Elektronik Haberleşme Sektörüne İlişkin Yetkilendirme Yönetmeliği’nin ilgili maddeleri uyarınca kullanım hakkı kapsamında yetkilendirilmesi gerekmektedir. Bunun yanı sıra kamu kurum ve kuruluşlarının münhasıran verdikleri hizmetler ile ilgili olarak özel kanunları uyarınca kurdukları şebekeler kapsamında frekans tahsisi talepleri söz konusu kuruluşlar tarafından Milli Frekans Planı çerçevesinde BTK’dan alınacak izin sonrası karşılanmaktadır. Elektronik haberleşme hizmetinin verilebilmesi veya test, deneme, gösterim, ar-ge amaçlı veya geçici olarak düzenlenen fuar, sergi, konferans, konser, spor vb. faaliyetlerde kullanılmak üzere frekans tahsisi talebi ise yine 5809 sayılı Kanun’un 10. maddesi, Telsiz İşlemlerine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik 11. maddesi ve Elektronik Haberleşme Sektörüne İlişkin Yetkilendirme Yönetmeliği’nin 23. maddesi uyarınca karşılanmaktadır.

Spektrum Düzenlemeleri ile Korunmaya Çalışılan Menfaat Nedir?

Uydu haberleşmesi bir iletişim biçimiyse, frekans spektrumunun kullanımı, bu iletişim sırasında çıkarılan sesler gibidir. Nasıl ki iletişimde seslerin birbirine karışması tüm iletişimi baltalayacak bir sorun teşkil ederse radyo dalgalarını kullanan her türlü elektronik aletin de belirli frekans spektrumlarının dışına çıkmaması, gürültü oluşmaması ve dolayısıyla enterferansın (elektromanyetik girişim) önlenmesi açısından elzemdir.

Başlarından geçen olayı yani aynı hikâyeyi heyecanla anlatan iki kişinin sözleri birbirinin üstüne binerse dinleyici hiçbir şey anlamayacaktır. Tıpkı bunun gibi, elektronik aletlerin -ve dolayısıyla uyduların- belirli frekans bantlarını belirli değerler dahilinde kullanması gerekmektedir. Aksi takdirde günlük yaşamın en kritik teknolojik nimetlerinden olan uydu haberleşmesi herhangi bir işe yaramaz hale gelebilecektir.

Spektrum düzenlemeleri, enterferansın önlenmesi ve uydu haberleşmesi de dahil olmak üzere her türlü radyo dalgası kullanımını akılcı, verimli ve ekonomik kılmak için yapılan hukuki ve teknik düzenlemelerdir[xi]. Dolayısıyla korunmaya çalışılan menfaat, uydu haberleşmesinin sağlıklı işlemesi ve bu alanda yapılan her türlü yatırımın doğrudan kendisidir.

Neden Şirketler İçin Kritik?

Uydu yatırımı yapmayı planlayan bir şirket için en kritik adım fizyolojik olarak fırlatma gibi görünebilir. Ancak fırlatma sözleşmeleri ve sigorta gibi gereklilikler sorunsuz halledildikten sonra hukuken en kritik süreç frekans tahsisi ve tescil sürecidir. Basit bir lisan ile ifade etmek gerekirse:

  • Tahsis olmadan uydu işletilemez. BTK’dan izin alınmadan uydu ile veri gönderip almak mümkün değildir.
  • Uluslararası tescil yapılmazsa enterferans riski vardır. Başka bir ülkenin uydusu aynı frekansı kullanabilir ve yatırım boşa çıkabilir.
  • Zamanında kullanılmayan tahsis iptal edilir. Yönetmeliğe göre bir yıl içinde hizmete başlanmazsa BTK frekansı geri alabilir.
  • Elektromanyetik girişimsizlik garantisi (Spektrum Yönetimi Yönetmeliği m. 9/7) BTK tarafından sağlansa da anten tipi, çıkış gücü gibi teknik sınırlamalar getirilebilir.
  • İhlaller ağır yaptırımlara yol açar. Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63. maddesi kapsamında para cezaları ve lisans iptali mümkündür.

Yatırım Riski ve Rekabet Avantajı

Türkiye’de henüz bir ulusal uzay mevzuatı bulunmamaktadır. Türkiye Uzay Ajansı’nın kuruluşu hakkında çıkarılan 23 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi haricinde uzay hukukuna kaynaklık edebilecek mevzuat oldukça sınırlıdır. Bu doğrultuda 5809 sayılı Kanun ve ilgili alt mevzuatın takibi oldukça önemlidir. Zira frekans spektrumunun kullanımı şirketler için hem risk hem de fırsat barındırır. Doğru adımlar atıldığında rekabet avantajı kazanmak mümkündür:

  • Yörünge ve frekans haklarını zamanında almak stratejik üstünlük sağlar.
  • Ulusal ve uluslararası fon ve teşviklere başvurmak uzay ve uydu projelerinin maliyetini azaltır.
  • Sigorta ve sorumluluk yönetimini doğru yapmak olası devre dışı kalma, çarpışma ve zarar risklerini minimize eder.
  • Danışmanlık desteği almak teknik ekibin gözden kaçırabileceği hukuki ayrıntıları güvence altına alır.
  • Uluslararası toplantılara katılım göstermek -özellikle ITU nezdinde- spektrum uyuşmazlıklarının önlenmesi ve stratejik noktalarda söz sahibi olmak adına önemlidir[xii].

Türkiye’nin Güncel Konumu

Türkiye, yer eş zamanlı yörüngede (GSO) 31° Doğu, 42° Doğu ve 50° gibi stratejik pozisyonlarda Türksat uydularını işletmektedir. Bunların yanı sıra yer gözlem uyduları, bilimsel ve deneysel uydular ve 2025 yılı itibariyle yirmiden fazla ticari uydu ile yirmi birinci yüzyılın önemli uydu teknolojisi merkezlerinden olma yolunda ilerlemektedir. Ayrıca Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi (USET) ve TÜRKSAT 6A gibi projelerle yerlileşme adına çok önemli adımlar atılmıştır.

Bu projeler ve diğer uzay projeleri için önemli bir yol haritası olan Milli Uzay Programı son dönemde insanlı uzay görevleri başta olmak üzere faaliyete geçen diğer adımlarıyla dikkat çekmektedir. Uydu haberleşmesi anlamında ise hukuki açıdan yukarıda söz ettiğimiz 5809 sayılı Kanun ve alt düzenlemeleri ile ITU-R ve CEPT Yayınlarına dayalı olarak, üretici, işletmeci/işletici, kullanıcı ve ilgili diğer kişi ve kuruluşların, frekans spektrumunun kullanım durumu hakkında bilgi edinebilmesi için ITU-R Region 1 ve ECA’da (Avrupa Ortak Planı’nda) uygulanan planlama dikkate alınarak hazırlanan Milli Frekans Planı[xiii] regülatif açıdan daha önemlidir. Türkiye’de faaliyet göstermek isteyen her uydu şirketi, BTK ve TUA (Türkiye Uzay Ajansı) ile koordineli çalışmak ve 5809 sayılı Kanun, ilgili alt düzenlemeler ve Milli Frekans Planı’na uymak zorundadır.

İlgili düzenlemelere uyulmaması ve enterferans meydana gelmesi ihtimaline karşılık BTK tarafından yürütülen “Her Çeşit Elektromanyetik Sisteme Ait Elektromanyetik Girişim Bildirim Raporu” başlıklı 11 numaralı form ile Amerika Birleşik Devletleri’nde FCC Uygulama Bürosu tarafından işletilen Radyo Frekansı Hizmeti Enterferans Şikâyet Portalı[xiv] benzeri bir şikâyet mekanizması bulunmaktadır[xv]. Formda enterferansa sebep olan verici istasyona ait istasyon tipi, çağrı adı veya işareti, ölçülen frekansların değeri, enterferans çeşitleri gibi bilgiler; enterferansa uğrayan verici veya alıcıya ait de aynı bilgiler ve raporu hazırlayanlara dair bilgiler istenmektedir.

11 numaralı form ve kuruma yazılan diğer şikâyet yazıları ile müracaatlar dahilinde enterferansın tespiti ve giderilmesi işlemlerinde Milli Monitör Sistemi imkanlarından faydalanılmaktadır[xvi]. Sistem, frekans kullanım yoğunluğu, enterferans olaylarının tespiti ve çözümlenmesi, yasa dışı telsiz istasyonlarının yerlerinin saptanması ve frekans yönetimine yönelik istatistikî verilerin toplanması gibi hizmetler vermektedir[xvii].

“Nihayetinde Bir Roket Bilimi Değil” Ama En Az O Kadar Kritik!

Uzay hukuku, sadece teorik bir tartışma alanı değil; uyduların çalışabilmesi için görünmez bir altyapıdır. Devletlerin uzay faaliyetlerindeki sorumluluğu ve tabi olunan kuralları işlemekle kalmaz, uzay sektöründeki davranışlara ve teknik şartlara da şekil verir. Uzay enkazına sebep olmak, enterferansa sebep olmak, cismani zarara sebep olmak vb. haksız fiiller ortaya çıkmasın diye tekniği şekillendiren şey hukuktur. Hukukun birer aracı olarak da frekans tahsisi, tescil, uluslararası koordinasyon ve sorumluluk rejimi gibi mekanizmalar uydu projelerinin sürdürülebilirliği için vazgeçilmezdir.

Kısacası, uzayda iş yapmak isteyenler için hukuk, en az uzay teknolojilerinin kendisi kadar dikkate değerdir. Şirketlerin teknik uzmanlık kadar hukuki ve regülatif hazırlığa da yatırım yapması gerekmektedir. Şirketler için doğru hukuki ve regülatif danışmanlık, doğası gereği risk arz eden uzay yatırımlarının boşa gitmesini engelleyecektir.

 

[1] Avukat, Uzay Hukuku Uzmanı.

[i]Elektronik Haberleşme Kanunu” 10.11.2008 tarih ve 27050 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 5809 sayılı Kanun https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.5809.pdf.

[ii]Spektrum Yönetimi Yönetmeliği” 02.07.2009 tarih ve 27276 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan yönetmelik https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=13181&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5.

[iii]Elektronik Haberleşme Sektörüne İlişkin Yetkilendirme Yönetmeliği” 28.05.2009 tarih ve 27241 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan yönetmelik https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=13078&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5.

[iv]Telsiz İşlemlerine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” 17.07.2009 tarih ve 27291 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan yönetmelik https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=13226&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5.

[v] Bkz. supra note ii.

[vi]Özel Telsiz Sistemleri Yönetmeliği” 18.07.2009 tarih ve 27292 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik https://resmigazete.gov.tr/eskiler/2009/07/20090718-7.htm.

[vii]Kısa Mesafe Erişimli Telsiz (KET) Cihazları Hakkında Yönetmelik“ 11.09.2012 tarih ve 28408 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2012/09/20120911-24.htm.

[viii]Sınai, Bilimsel ve Tıbbi Cihazlar (SBT) Yönetmeliği” 23.10.2011 tarih ve 28093 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik https://www.lexpera.com.tr/resmi-gazete/metin/sinai-bilimsel-ve-tibbi-sbt-cihazlar-yonetmeligi-28093.

[ix]Elektronik Haberleşme Sektöründe Deneme İzni Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar” 15.12.2017 tarihinde BTK tarafından yayımlanan usul ve esaslar https://www.btk.gov.tr/elektronik-haberlesme-sektorunde-deneme-izni-verilmesine-iliskin-usul-ve-esaslar.

[x] Akyol, Anıl. Uzay Hukukunda Takım Uydulara İlişkin Hukuki Meseleler. Yetkin, 2024: 143.

[xi] 194 üye ülke ve binlerce üye kuruluş ile Birleşmiş Milletler’in en büyük teşkilatı olan Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’nin Kuruluş Yasası’nın 44. maddesinin ikinci fıkrası ve Telsiz Tüzüğü dibace (önsöz veya preamble) bölümü de Birliğe üye devletlerin yörüngeleri ve bu yörüngelerdeki uydularla haberleşmek üzere kullanılacak radyo dalgalarını sınırlı birer doğal kaynak olarak görmeleri ve bu yörüngeleri akılcı, verimli ve ekonomik şekilde kullanmaları gerektiği yönündedir.

[xii] Örneğin eşdeğer güç akış yoğunluğu limitleri (equivalent power-flux density; epfd) konusunda önemli tartışmalar sürmekte ve GEO/GSO operatörler ile takım uydu operatörleri arasında adeta bir çekişme gündeme gelmektedir. Türkiye adına Türksat bu tartışmanın önemli bir tarafıdır ve bu toplantılara katılması uydu haberleşmesinin geleceği açısından hayati önem arz etmektedir. Bu konuda Sn. Veli Yanıkgönül ile 1. Uluslararası Uzay Hukuku ve Teknolojileri Sempozyumu’nda gerçekleştirdiğimiz sunuma dair “Eşdeğer Güç Akış Yoğunluğu Limitlerinin Yer Eş Zamanlı Yörünge Uydu Haberleşmesi Bağlamında Regülatif ve Hukuki Değerlendirmesi” başlıklı bildirinin özeti için bkz. https://sempozyum.duzce.edu.tr/Content/Files/48790fde-c90d-4c8e-9e1c-060a623522cb.pdf Ayrıca sunumda kullandığımız yansıya erişmek üzere bkz. https://www.canva.com/design/DAGgIZ3oEL0/hczL85jS9uVxOplJ9Cre-g/edit?utm_content=DAGgIZ3oEL0&utm_campaign=designshare&utm_medium=link2&utm_source=sharebutton.

[xiii]Milli Frekans Planıhttps://ta.gov.tr/milli-frekans-plani.

[xiv]Radio Frequency Service Interference Complaint Portalhttps://fccprod.servicenowservices.com/psix-esix.

[xv]BTK-11-Formuhttps://www.btk.gov.tr/uploads/pages/btk-11-formu.doc.

[xvi] Akyol, 143-4.

[xvii] Akyol, 144.

İletişim: koc@hedefkoc.com