Digiturk sektör için çok önemlidir.
Digiturk;
Ülkemizde kurulan tüm platformlar ve sektör çalışanları için bir öğretmen gibidir…
Sektörümüze yüzde %40 oranında gelir sağlayıcıdır.
Türk futbol ekonomisinin bel kemiğidir.
Hayatımıza 2000 yılında ülkemizin ilk platformu olarak girmiş ve hala hizmet vermeye devam etmektedir. Ulusal kanallarımızın yanı sıra en yeni ve ödüllü filmleri ile kaliteli içeriği tüketici ile buluşturmuştur. Süper Lig maçlarının yayın haklarını 2010 yılında 300 milyon dolardan fazla ödeme yaparak Lig TV adı ile futbol severler ile buluşturmuştur.
2017 yılında bu yana ise Bein Media Grup bünyesinde hizmetine devam etmektedir.
Digiturk yetiştirdiği, sayısız teknik ve idari personel ile yayıncılık ve yayın teknolojileri konusunda büyük bir boşluğu doldurmuştur. Halen diğer platformlarda çalışan personellerin neredeyse tamamı muhakkak Digiturk’te yetişmiş ya da o terbiyeyi almıştır.
Tüm bunları neden hatırlattım; ben dahil birçok sektör çalışanı bu platformdan gelir elde ettik ve halen sektörümüzün büyük kısmı kazanç sağlamaya devam etmektedir. Kullanılan tüm teknolojileri, uydu, karasal ve internet olmak üzere tümünün teknik alt yapısı yer istasyonları ile hizmet vermektedir.
Büyük bir izleyici kitlesi ve parasal değeri olan lig yayınlarının beş aydır ertelenen ya da yapılamayan yayın ihalesi, muhakkak alt yapısı her izleyiciye uygun oluşturulmuş bir platformda yayınlanmalıdır.
Sadece daha fazla ödeme yapmayı taahhüt eden bir platformun eğer uydu yayıncılık hizmeti yoksa izleyiciye ulaşması mümkün olamayacaktır. Çünkü halen ülkemizde tüm TV yayın izleyicilerinin %65’i sadece uydu teknolojilerini kullanmaktadır. İnternet teknolojileri ile yayın yapan pay TV platformları eğer bu ihaleyi alırsa sektör ve lig yayınlarını izlemek isteyenler mağdur olacaktır.
Bugün naklen yayın haklarını elinde bulunduran, Digiturk dijital platformu Türkiye Futbol Federasyonu’na büyük ivme kazandırmıştır. Muhakkak Türk Futbolu için ve diğer spor dalları için de fayda sağlamaya devam edecektir.
Ülkemiz ve sektörümüz adına alınacak kararların yaygın oluşturulmuş teknolojik alt yapılarının göz önünde tutulması gerektiğine inanıyor ve hatırlatıyoruz.
Saygılarımla,
Hayrettin Özaydın
